Nisan 20, 2007

OKUL GEZİLERİ-ANALİZ




Geçen günlerde hepimizin yüreğini yaktı Aksaray yakınlarındaki kaza.İlköğretim okulu 2.sınıf
öğrencilerinin bulunduğu bir otobüs karşidan gelenlerin şeridine geçmiş,bir kamyona tam karşıdan çarpmıştı.Öğrencilerin çoğu ilk anda ölmüş,kollar bacaklar etrafa savrulmuş,bir kısmı da yaralı haldeyken ölmüşlerdi.
Bu olayın haber verildiği evlerdeki feryat figanı da varın siz düşünün.
Şimdi sorular sorarak olayı analiz edelim ve sorunu tesbit edip çözümü belirleyelim.
Soru 1:Olay nerede olmuştur?Cevap:Karayolunda
Soru 2:Sorumlu kimdir?Seyahat acentesi,Otobüs sahibi,Şoför,Öğretmen,Müdürler.
Soru 3:Sorumlular öğrencileri karayolu ile uzak bir bölgeye geziye götürmeye uygun mudur? Cevap:Hayır
Neden:Türsab adlı Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği adlı Kuruluş Milli EğitimBakanlığına baskı uygulayıp Okul gezileri turizm için yapılan bir seyahattir.Bu nedenle okul gezilerini biz yapacağız,Bu bizim hakkımızdır,diye bir karar aldırdı.Okul gezileri de buna göre yapılıyor.
Nasıl:Okul yönetimleri şehirdeki seyahat acentelerine başvurup teklif alıyor ve en uygun olanla gidiyorlar:Seyahat acentesinin kendi son model otobüsü yok.Genellikle şehirde servis işinde kullanılan eski,arızalı,nerede problem çıkaracağı belli olmayan otobüsleri kiralıyor.Şehirde kısa bir güzergahta çalışan şoförler,muavinler otobüse biniyor ve yola çıkılıyor.Artık şehirlerarası tecrübesi olmayan şoförün nerede ne yapacağı bilinmez.Gündüzden uyksuz mudur,dinlenmiş midir?Yolu bilir mi?Belli değil.
Sonuçta yukarıdaki gibi olaylar gerçekleşebilir.Gerçekleşmiştir.Sorun bu.
Çözüm ne:Karayollarında yolcu taşımayı en iyi kim bilir?Şehirlerarası otobüs firmaları.Neden?Çünkü onların otobüsleri yenidir,şoförleri tecrübelidir,yolu bilirler ve hepsinden önemlisi Trafik polislerince çok sıkı denetlenirler.Öyleyse okul gezilerinin seyahat şirketlerince mi yoksa otobüs firmalarınca mı yapılması daha güvenlidir?Kararı siz verin

Nisan 05, 2007

GAZİANTEP FEN LİSESİ

DÜN ÇOK MUTLU OLDUM….
1987 ile 1994 yılları arasında Coğrafya öğretmeni olarak Gaziantep Fen Lisesinde çalıştım.Bu yıllar benim için müthiş bir koşuşturma içinde geçti.
Bir yandan evde ‘o zaman 2 yaşında’küçük oğlum Mehmet var, anasıyla dönüşümlü olarak sabah birimiz sonra diğerimiz ona bakmaya çalışıyoruz,bazen ders ya da toplantı çakışıyor abisine emanet edip üzerlerinden kapıyı kilitliyoruz.Çocuklar korkup balkona çıkıyorlar, başlıyorlar ağlamaya.Komşular bize kızıyor.
Diğer yandan ben Ankara Hukukta ekstern okuyorum.Geceleri evde oturup ders çalışıyorum.Komşular gelip gitmiyorsunuz diyor.Zaman zaman vizeler ya da yılsonu sınavları oluyor.Ben ya milli eğitimden izin alıyorum ya da sağlık raporu..Olmadı Müdürümüz sevgili Kenan Çakır ile Müdür yardımcısı Osman Olgun veya Necdet Özçelik beni idare ediyor.Dönüşte diğer öğretmenlerle ayarlayıp dersleri telafi ediyorum.Zarar ziyanı önlüyoruz.
Hafta sonu oldu mu Necati Uysal haber eder, hadi pikniğe gidelim.Necdet etleri hazırlar,çoluk çocuk akşama kadar ye iç.Üç aile, 6 çocuk,6 büyük Şiş göbeklerle dönülür.
Her 20 günde bir nöbetler gelir.Sabah sekizden ertesi gün aynı saate kadar okulda kalırsın.Öğrencilere yemek yedir,koridorda dolaş,kantinde çay iç,televizyon izle.Bazı öğrenciler ekmek arası patates yerler, paraları yoktur, onlara üzül.Gece yatağını yadırgarsın,bazı yaramazlar gece durmazlar.Kimi alarmı çaldırır ben tamir ederken birkaç kere de ben çaldırırım.Öğrenciler pijamalarla dışarı çıkar.Kimi bağıra çağıra tuvalete gider.Bazen sebepsiz gürültüler tekrarlanır durur.Sabah kalkarsın ki gözlerin kanlanmış,uykunu alamamışsın,sakal uzamış,ders varsa derse yoksa eve.Eğer ücreti de aldıysam yoldan baklava da alınır, eve götürülür.Hey gidi günler hey.Anlatsam daha ne çok şey yazarım antep ve okulum hakkında.
İşte bu çocuklar okulları bitirdiler,mesleklerine başladılar,evlendiler ve çoluk çocuğa karıştılar.www.Gaziantepfenliseliler.biz diye site oluşturmuşlar.Ben siteyi ilk gördüğümde çok duygulandım.Kendini hatırlamasam bile adını anımsadığım bir sürü öğrencinin nerelerde olduğunu gördüm ve mutlu oldum.Daha sonra baktım benim adım yok.Beni de ekleyin diye son durumumu yazdım.Baktım ki dün sayfa editörü; Mustafa hocam azmi ile bizleri etkilemişti, diyor artık duygusallığım taştı,sel oldu.Çok ama çok mutlu oldum.Biz orada sizler için vardık.Tabii biraz da ‘tamamen duygusal’sebeplerle.
Herneyse ben sevindim,gururlandım,sizlerde yaptığınız mesleklerle hem kendinizi mutlu eder hem de içinde yaşadığınız topluma hizmet edersiniz.Ne güzel Gaziantep Fen Liseli olmak.Ne mutlu o dayanışma ve dostluk dolu günleri yaşamak.Hepinizi çok seviyorum.Hoşçakalın.

Nisan 01, 2007

Sanal alemin gerçek kişileri

Bugünlerde çevremde bazı insanların bilgisayara özellikle de internete fazlaca takıldığını görüyorum.
Bunlardan biri bir erkek yeğen.İşi gücü bilgisayarda oyun oynamak.Oyun dergileri alıyor.oynuyor.rekorlar kırıyor falan.Asıl ilgilenmesi gereken alan olan eğitim hayatında kendini geliştirmesi gerekirken, enerjisini bu alana ayırması açıkçası beni endişelendiriyor.
Bir diğeri ise bekar bir arkadaşım.Bu arkadaşım yıllardır yaptığı meslekten daha fazla zamanı internette okey oynamaya veya chat yapmaya ayırıyor.Ne zaman bürosunda otursak o konuşmayla ilgilenmek yerine gözünü ekrandan ayırmadan birşeylerle uğraşıyor.Aynı anda üç ayrı msn sahibi.Birsürü arkadaşının her an oturum acışları sesli işaretle duyuruluyor.
Bunlardan sonuncusu ise daha saf ve iyiniyetli bir acemi .Hayatında doğru dürüst chat nedir bilmeyen gerçeklik dünyasının bu kişisi ise chat yaptığı kişileri de kendisi gibi gerçek sanıyor.Sanal alemden,sanal yalanlardan sanal sözlerden bihaber olan bu arkadaş ise sanalden hayal alemine geçmiş durumda.Kendisini gerçek aleme zorlukla döndürebildik. Bu tür kişilerde internetin bazı kişilerde depresyona soktuğu,gerçeklik duygusunu yitirmeye yolaçtığını uzmanlar hatırlatıyor.
Son bir haber de büyük oğlandan geldi.Bilgisayar mühendisi olan bu şahıs gözlüklerinin derecesini muştuladı bana.Sebep:Bilgisayar.Hayırlı internetler dilerim.