Haziran 22, 2010

MAYBAL

Blogda genelde gezilerimi , yaptıklarımı anlatıyorum ya ,bu defa da yediklerimi anlatayım istedim.
Birincisi Maybal .Maybal,Muğla arı yetiştiricileri Birliğinin üretimi olan bir bal markası.Kısaca üreci birliği ürünü.Bu kadar zamandır gerek pazarlardan gerekse çeşitli markalara ait o kadar bal yedim ama böyle güzelini yemedim.İnsanın genzini yakan özgün çok güzel bir ürün.Kesinlikle tavsiye ederim.Denizli'de birkaç süpermarkette bulmuştum daha önce inşallah hala vardır.Siz de rastlarsanız kaçırmayın,derim.
İkincisi de evde yapılan işlerle ilgili.Bir adet enişte köyden bi sürü erik getirmiş,kırmızı,ergin hafif mayhoş güzel bişey.bana da zorla verdiler 5 kg kadar.Ye ye nereye kadar.Birazını da bi komşuya verdikten sonra kalanını pişireyim dedim.ya marmelat olur ya da reçel.Biraz su ilave edip hafi ateşte pişsin diye bıraktım.İçeride de Brezilya'nın maçı var.maç bitti,biraz da film seyrettikten sonra artık yatayım,dedim.Mutfağa bi girdim ki o da ne? Erik tenceresi taşmış,fırın üstü taşanlarla dolmuş,yere kadar ulaşan döküntüler ve ocağın üstü yanları heryer pembe bir renk almış.Tamam dedim kadınlar neden sütü taşırır şimdi anladım.Elindeki işe gereken dikkati göstermezsen olacağı budur.Elimde bir kavanoz dolduracak kadar marmelat mı ne idüğü belirsiz bişey kaldı.bakalım nolcek.Sulandırıp sulandırıp yerim ben onu.


Taşma demişken son birşey,traktörüne mazot doldurmakta olan kardeşim,hemen arka taraftaki hangarda bişey yapıp geleyim diyor.Gidince yapacağı şeye takılıyor ve evin önüne gelince bakıyor ki mazot dolmuş,taşmış heryer çevre felaketi halinde.Garibim hala 400 liralık akıp giden mazota üzülüyor.Siz siz olun elinizdeki işe odaklanın ve sabredin...