Ekim 27, 2014

Sagalassos

 Bir sabah,bir arkadaşla yağmurlu bir Denizli sabahında önce Kaklık Mağarası, ardından belki yağmur fırsat verir de görürüm diye yağmura rağmen yolumu Burdur'a düşürdüm.Burdur'a uğramadan devam ederek İnsuyu Mağarasına ulaştık.Mağara susuzluk nedeniyle büyük ve Dilek göllerini yitirmiş.Sadece bir mağara durumunda...Birkaç km daha Antalya yönüne devam edilince sola giden yol ile Ağlasun'a ulaştık.Yol enetersandı.Bir vadiye girdik,yükseldik,bir geçidi aştık ve alçaldık.Doğa yeşillendi.Ağlasun'da pide molası ardından 7 km tırmanarak Sagalassos'a vardık.1700 yıl önce bu dağın başına bu kenti Romalılar neden yapmış?Güvenlik tabii,belki de yazlık...Bir dağ'ın yamacında Yukarı ve aşağı kent,bunlara ait agoralar,yukarı Agora'da Antonin'ler çeşmesi (resim yukarıda ve aşağıda ),kent konağı,tiyatro,kütüphanesi ile güzel bir antik kent..Sisli,yağmurlu bir havada sırılsıklam olarak tamamlanan bir gezi...

 Aşağı Agora,otlar taşları bezemiş,çevrede yapılar,İskender tepesi,Tiberus Kapısı vd ile Sagalassos güneyindeki dağı aşarak Isparta-Gölcük'e yapılacak bir trans faaliyeti güzel olabilir diye düşündüm...
 Burdur gölü kıyısında Kuş gözlem merkezinde Göl manzaralı çay keyfini uzun tutmadık...Çünkü daha Salda gölü var günbatımında görülecek...Salda gölü aşağıda...

Ekim 14, 2014

Bir Yunan adası daha:Kos

 İlkbahar'da 2 günlük midilli gezisi sonrası kendime söz vermiştim,sonbahara da güneyden bir adayı daha gezmeliyim,diye.Bayram'ın ilk gününü vecibeleri yerine getirdikten hemen sonra soluğu Bodrum'da aldım.Geceyi tenekeli cingen evimde geçirip sabah erkenden Kalenin önündeki limana geldim.İnternetten 30E Kos gidiş-geliş.yanıma aldığım 100 E 'da orada 3 günde bitirdim.mevsim dışı olmanın getirdiği indirimler sanırım.Aşağıda Kos limanı.Liman,kafeler,lokantalar,beyaz evleri ile tipik bir Yunan adası burası.oldukça da büyük.

Kos yeşillikler içinde bir ada.Diğer adı İstanköy ve çok sayıda Türk yaşıyor.Adanın ünü Hipokrat'ın adası oluşundan geliyor.Neredeyse zorlukla ayakta duran bu çınar ağacının altında ders vediği söyleniyor.





 Kos'da Türklerden kalma hala yaşadıkları köyleri,camiler,hamamları,mezarlıkları var.Buradaki Türkler genelde Bodrum yarımadasına göçmüşler..Yanda Defterdar Camii.Biraz bakımsız artık.
Bir diğer Camii.
Asklepion ,Sağlıkevi demek.Yani eskinin Hastanesi,Tıp fakültesi sanırım.Bir yamaçta kurulu bu yapıdan teraslar ve sütunlar kalmış.Genel olarak söyleyebilirim ki,Yunanistan tarihi eserler bakımından Türkiye kadar zengin diyemem.Bir Efes,Hierapolis,Afrodisias gibi merkezleri gördükten sonra Kos adasının sahip oldukları bana zayıf geldi.Aşağda Asklepion...Arkada uzakta da Bodrum kıyıları...



Osmanlı'dan kalan bir Hamam....

Kos'da merkezdeki tarihi eserleri görmek dışında yapılabilecekler;
3 Adalar tekne turuna katılmak (Yukarıda bu turdan bir ada manzarası),tekne turu ile Nysiros volkanik adasına gidip krateri görmek,Dağın yamaçlarındaki ünlü köylerinde Yunan taverna gecesi yaşamak,Kefalonia'da denize girmek,öğlen ve akşamları nefis yemekler yemek.Yemek deyince lezzetli,fiyatları makul ve geleneklsel lokantalar olunca gelenler genelde memnun kalıyor.Zaten feribotta konuştuğum bir çok insan sadece rahatlığı hissetmek,yemeklerini ortamını yaşamak için gidiyoruz dediler.Türk sahillerinde kazıklanmak üzerine kurulu turizm anlayışımız da belki ileride o seviyeye gelir.Umarım.Mezgit,sarımsaklı..Bira,Alfa...
Ada'nın bir özelliği de Dünyaya marul ihraç etmesi.Bodruma 7-8 Km ötedeki Kos güzel anılar bıraktı.Sanırım tekrar gidebileceğim bir ada..Eksik etkinlikleri tamamlamak için..

Ekim 02, 2014

Batum'da 2 Gün

 Hopa-Sarp 15 Km,Sarp-Batum 22 Km Sonuçta Hopa ile Batum arası çok yakın.Türkiye üzerinden Kafkasya ve Orta Asya'ya buradan gidiliyor.Bu nedenle Batum yolu Tır dolu.Karadeniz sahil yolunun bütün denize girilecek yerleri  bozmasına karşılık Batum'da 7 Km uzunluğunda çaklıllı bir sahil Akdeniz kıyısında mıyım Acaba ? dedirtiyor.Denize girmek bakımından uzun yıllar Sovyetler Birliğinin ihtiyacını karşılamış.
 Ruslarla ipleri kopardıktan sonra Amerikan destekli bir ülke olmuş.Kısa zamanda karın doyurmak aşamasından işleri yoluna koymuş bir hale gelmişler.Türkiye de büyük destek tabii.Para kazanma yolu öncelikli inşaat ve turizm.Kule biçimli kumarhaneleriyle ünlü oteller sahili kaplamış.Fuhuş da var tabii.Karadeniz'den yığınla insan bu iki şey için buraya geliyormuş.Farklılık yaratmak için yapılana bakınız.Kule bina,bilmem kaçıncı katlarının köşesinde dönme dolap...Üstte ve alta.

 Mitolojik Altın Post öyküsü anlatılıyor Gürcistan'da.Yunanistandan buraya Altın postu bulmaya gelen İason ve arkadaşlarıının hikayesi.Bu öyküyü anlatanlar dışında da çok sayıda heykeller var meydanlarda.
 Bereketli bir denizkızı...
 Alfabetik Kule.Sahil boyu eserlerden.
 Yine uzun sahil boyu,metal heykeller.
 İzmir saat kulesine benzer biçimiyle kule.Geceleri tüm Batum ışıklandırılıyor.Bütün yapılar renkten renge geçiyor.Su parkında suların yapay dansı izleniyor.Amaç elbette turistik ama güzel de.
 Piezza meydanı kentin lüks yeme içme mekanı.karşısında da güzel bir kilise var.Kentte görecekleriniz kule biçimli Oteller,Kiliseler,Cami ve Türk sokağı.Teleferikle çıkılan tepesi ve Botanik Bahçesi.Bahçe oldukça büyük ve etkileyici.
 Karadeniz'de de benzeri var ama bu Gürcistan yapımı pide.Peynirli,üstü yumurtalı.Yanında da yerel bira.Burada sokaklarda tanker içine konmuş,önünde yaşlı kadınların plastik bardakla satış yaptığı KBAC adlı bir içecek var.Mutlaka bol bol için.Sanırım Şıra ama gazlı.Serinletici hoş bişey.Buranın şarapları da meşhur.
 Buraya özgü bir çeşit Mantı.Çok iri yapılmış,içinde de kıyma var.Güzel yemekleri var Kafkasya'nın...
Botanik bahçesinden Karadeniz manzarası ve ben.Gürcistan'ı beğendim.Turistler gibi tur otobüsünden görmedim.Minibüsle gidip geldim heryere-buraya da-,halkın içinde gezdim,Batumi Hostel'de 10 kişi birarada kaldım.2 gün herşey dahil 120-TL harcama yaptım,tabii kendi gezi tarzımla...