Kasım 14, 2016

İrlanda/Dublin/Howth/Diğerleri

 İrlanda Kanada gezim gibi Oğlumu ziyaret amaçlı gezmesi eksik olmayan bir etkinlik oldu.Berlin üzerinden Ryanair ile ucuza gidip gelmek mümkün ama vize istiyor ve biraz pahalı...Bir ada ülkesi ve konumu itibari ile yumuşak havası olan bir yer.Yağmur,bulult,güneş,serin,ılık hava derken değişen bir hava durumuna alışmak gerek.yağış sık olduğundan heryer çayır çimen ve doğal olarak koyun,inek...yeşile doyuyorsunuz.Genelde düz ve hafif tepelik...Kilise güçlü..Yukarıda popüler bir alanda eski bir kilise...
 İrlanda doğa'sı...
 Ada ülkesi olarak güzel kıyı kasabaları var.Haftasonları insanlar buralara gelip yürüyüş,hava alma,yeme-içme alanları oluyor.Huzur ve sükünet veren güzel yerler..Dublin'den kısa yolculukla ulaşılabiliyor..
 Dublin merkezde çok sayıda kilise var.Katolik bir halk İrlandalılar.Dini yönden de oldukça fanatik sanırım ama Kuzey İrlanda protestan..Mezhep çatışması şiddetini kaybetmekte ve giderek birleşmeye doğru gidilmekte...
 İrlanda'da ne yapılır? dense ilk cevap,bira içilir,olacaktır.Burası bir Bira ülkesi ve siyah biraları Guinness dünyaca ünlü bir ihraç ürünü..Temple Bar 300 yılıl aşkın hizmet veren ve Dublin'in 1 numarası..Diğeri ise viski..Jameson ünlü markaları..
 Dublin denize dökülen bir nehir ağzında kurulmuş.Kıyısında gemiler yük ve yolcu alıyor.Gel-git olayı denizi kara içlerine sokmuş..
 İrlanda'da yaşanan büyük felaket açlık.Büyük bir çürüme nedeniyle patates bulamayan halk açlıktan ölüyor ve becerebilen gemilerle kaçıyor.ABD ve Kanada büyük İrlandalı nüfusa bu sayede kavuşuyor.Açlık temalı heykeller yukarıda..
 Bir Pub içi.İrlanda pub'ları ahşap,ayakta ya da oturularak bişeyler yenilen ve bira içilen sosyaleşme mekanları...
 Bir başka kıyı kasabasından..Tekneler,martılar,rüzgarlı sahiller..howth..
1916 yılında İngilizlere karşı bağımsızlık savaşı vermiş İrlanda.Mustafa Kemal de dikkatle izliyor bu mücadeleyi...Sonra bağımsızlk ama kuzeyde bir parça İngiltere elinde kalıyor.Bugün de Dünyanın dört bir tarafında BM için askerleri görev yapıyor...Askeri müze'den bir bölüm...

Ekim 31, 2016

Dönerken,Hamburg...

 Hamburg Almanya'nın en büyük Limanı.Avrupa'da ise 2.Elbe nehrinin denize döküldüğü yerde oluşan Haliç ve kolları burayı oluşturuyor.Nehir Denize dökülmeden bir de kocaman göl hediye etmiş kente..Burası Fish market yani balık pazarı.Özelliği her Cumartesi akşamı içen,hertürlü eğlenen denizciler sarhoşluktan sonra sabah 5 ile 9 arası buraya eve gitmeden önce uğruyor,balık yiyip bira ile geceyi sonladırıyor ve  evlerine gidiyorlarmış.Hafta içi olduğundan göremedim.Denk getirenler görmeli..
 liman bölgesi tur tekneleri ve gösteri amaçlı gemilerle birlikte bir denizaltı ve gemi müzesi dışında çok sayıda dok adı verilen gemi yapım,tamir,yükleme,depolama yerleri ile dolu...
 Alster gölü iç ve dış olarak 2 tane.Büyük olanı dış adını almış ve yelken,kano,balıkçılık,dinlenme alanları ile oldukça güzel manzaralar sunuyor.
 Alster Gölü,ardında kocaman bir park ve İletişim kulesi...
 Nehir suları gel-git etkisiyle kent içlerine kadar gidiyor.Suların seviyesinin ise kapaklar yardımıyla ayarlıyorlar.Neticede burası kanallar kenti..Amsterdam gibi..
 Liman kentlerinin ortak özelliklerinden biri de erkek ağırlıklı işlerle uğraşıldığından aileler'in yaklaşmadığı eğlence mekanları..StPauli bölgesi gece yaşamının kalbinin attığı yer.Çok eskiden cüzzamlıların atıldığı bu yer şimdi Türklerin yoğun yaşadığı bir mahalle.Gündüzleri Anadolu'dan kopup gelmiş teyzeler gezerken gece olunca mahalle gece kıyafetlerini giyerek genelev,sexshop,tiyatro,bar,bakkal,vb ile eğlencelik hale geliyor.Işıklar vb...
 
 Ratthaus Belediye demek ve her Alman kentinin kalbi.Ratthaus binası dışında kocaman bir meydan,yiyecek satanlar,katedral gibi unsurlar birarada olur.Burada objektife sığdıramadığım Ratthaus binası...
Hamburg da bir Türk kenti.Çok sayıda insanımız burada ekmek derdinde.yiyecek sektöründe çoklar.Kalpleri ise Türkiye'de.



Ekim 24, 2016

Berlin ya da Berlin

Berlin, Almanya'nın bombalanmış başkenti...Duvar'la doğu batı diye ayrılmış kenti..Almanya'nın kültür kenti...Türklerin kenti...2.Dünya savaşı nedeniyle çok az eser kalmış ortada.Onlar da bol bol müze yaparak kenti müze kenti yapmışlar...180 müze olduğu söyleniyor.Bir gün içinde Müzeler adası içindeki müzeleri gezmeye çalıştım ama yetmedi.Berlin'e 1 haftalık zaman ayırıp içini müzelerle doldurmak en güzeli sanırım.Aşağıda gezemediklerimden Teknik/Teknoloji Müzesi 

Berlin'de çeşitli yerlerde büyük meydanlar var.Bunlardan Potsdam platz...Mimarisi çatısı ilginçti.Almanya'da gerçekten Mimari diye bir sanat var.Metal/cam ve çeşitli geometrik şekillerde binalar gerçekten hoştu.

Yahudiler Almanya'da iz bırakmışlar.Sanat,ekonomi,kültür vb.2.Dünya savaşı ise onların acılarıyla dolu.Yahudi Soykırım anıtı ya da mezarlığı beton bloklarla ifade edilmiş...
 
Berlin'in simgelerinden.2.Dünya savaşı bitiminde ikiye ayrılan kentte Amerikan denetim bölgesinin sınırında Check point Charlie...Bugün show noktası...

 Brandenburg Kapısında...Berlin'in simge yapısı ve kentin merkezi...
İkiye ayırma aracı..Duvar...Berlin duvarı...1989 Doğu batı birleşmesi ile yıkılmış.Geriye kalanlar resimlenmiş..

Berlin yeşili bol bir kent.Büyükçe bir parkta kuğular...Berlinden geriye kalanlar;Mustafa Gemüse kebap,Yahudi ve Pergamon Müzesi,Kreuzberg Türk mahallesi...Müzeler.... 

Haziran 19, 2016

Romanya sebeb-i ziyaretim;Bran

 Romanya dendiğinde ilk akla gelenler Kont Drakula ve Şato'su oluyor.Benim için belirleyici değildi ama yine de görülebilir dediğim bir hedef oldu.Bran Braşov'a 25 km mesafede bir kasaba.Burası Transilvanya şatoları ile biliniyor.Sinaia da vardı ama buradaki Dünya çapında.Romenler Kont Drakula temalı önemli bir turizm merkezi yaratmışlar.Kont Drakula bir roman kahramanı,esin kaynağı ise 16.y.yılın Kazıklı Voyvodası.Normalde bir eve ait mutfak,yemek odası,oyun odası,müzik odası gibi odalar dışında Şato hakiminin bazı kişileri işkenceden geçirdiği aletler da yapılmış.bu kadar birikime vampirler falan da katılınca merak uyandıran bir yer ortaya çıkmış..Üstte Şato.Altta da Şato...

 Kazıklı Voyvoda'nın resmi..Kont Drakula da şahsında anımsanıyor...
 1500'lerde Romen savaşçı bey yani voyvoda giysisi..Aslında bu Kazıklı Voyvoda'nın küçük yaşlarda Osmanlı sarayında tutulduğu,bu arada cinsel saldırı altında kaldığı,buna karşılık Voyvoda olduktan sonra iç nefretini Osmanlı elçilerini kazığa oturtarak intikam duygusunu giderdiği de söylenir.Ben bilmem tarihçiler bilir...
 Bir sorgu yöntemi.Çıplak vaziyette içine insanı koyup kapattığınızda iç kısmındaki çiviler can yakıyor ve bülbül olabiliyorsunuz???
Bir başka misafir koltuğu.Ayak ve eller bağlanıp sıkıştırılarak anlatmaya kolaylık sağlanıyor...
Normalde zaman geçirmek için oyunlar da  oynanıyor Şato'da...
Enteresan ve orijinal bir yer oldu Bran ve Kont drakula Şatosu...

Haziran 13, 2016

Yazmayı unutmuşum;Braşov...

 Braşov Romanya'nın kış turizm merkezi.Hoş güzlel bir kent burası...15 km yukarıda çeşitli taşıyıcı araçlarla birçok pist ve otellerin bulunduğu kayak alanı var.Güvenle de gezilebilecek bir kent.Down town ya da eski kent gezilecek alan durumunda.Burada kentin ortaçağ'da çevresini kuşatan surları,bunların köşelerindeki Kuleleri,giriş kapılarını,kentin ana meydanını ve meydan yakınındaki devasa kiliseyi birarada görebilirsiniz.Yukarıda Ekaterina kapısı...
 Meydana ulaşan yaya yolu.Ortada yeme içme mekanları ve yanlarda dükkanlar.Burada en ünlü doğa sporları markalarını bulabilirsiniz.
 Meydan ve arkada Tampa tepesinde Braşov yazısı kente hava katmış...
 Siyah Kilise...Binalar arasında kalmış ama ihtişamı ile ''ben buradayım '' diyor...
 Tampa tepesinden eski kent görünümü...
 Beyaz kule
 Romenler kök olarak İtalyanlarla benzeşiyor.Romence İtalyanca gibi Latince kökenli bir dil.Romus ve Romulus efsanesini içeren kurt heykeli de ortak ataya delalet ediyor...
 Beyaz kule üzerinden eski kent manzaralı bir özçekim...Altta da Ekaterina kapısı...

Haziran 09, 2016

Timisoara

 Timisoara Romanya'nın batısında ve 2. büyük kenti...Orta Avrupa'nın kalbinde oluşu kozmopolit bir nüfus oluşumuna yol açmış.Macarlar,İtalyanlar,Sırplar ve tabii Romenler derken renkli bir yapı ortaya çıkıyor.Avusturya-Macaristan imparatorluğunun önemli kentlerinden oluşu ihtişamlı yapıların çokluğu ile karşımıza çıkıyor.Ardarda meydanlar ve onları çevreleyen sağlam kalabilmiş binalara sahip...Bükreş'ten bile daha zengin...Bükreş'i Çavuşesku dozerlerle düzlemiş kendi kafasına göre yeniden yapmak için...
 Sanat önemli,bu yapı da Opera binası ve eski kentin tam ortasında...
 Mozaiğin bir parçası da bu bölgenin zenginleri olan Yahudilere ait Grand Sinagog...
 Gündüzleri ayinlerin yapıldığı Bazilika yani kilise güzel bir  görünüme sahip.
 Binalarla çevrili ve onların duvarlarının koruyucu göerev yaptığı,bugünse içinden araçların geçtiği Kale...
Meydanda bir gezgin...Eğer Romanya gezisi düşünürseniz sadece Braşov ve Timisoara yeterli bence.Bran da Braşov'a yakın olduğundan kolayca gezilerek aradan çıkarılabilir.Romanya gezisinde 9 günlük bir sürede gezdiklerim gördüklerim bunlar.Tavsiye eder miyim? Çok da değil.Çingene kökenliler biraz tehlike yaratıyor tabii.Bunu da dikkate almek gerek.Fakir bir ülke sonuçta...

Mayıs 28, 2016

Sinaia,Sibiu,Sighisoara

 Bükreş için 3 gün ayırıp kenti gezdikten sonra harita üzerinde ve internetten araştırıp görmeyi planladığım kentlere başladım.Bunlardan ilki Sinaia idi.Trenle  Braşov'a giderken yolda inip 2 saatte gezip devam ettim.Karpatlara sırtını dayamış bir kent burası.Yeşillikler içinde.Ortasından bir tren yolu ve nehir geçiyor.Islak bir havada sadece Romanya'nın ilk manastırlarından biri (üstte ) ile az üzerindeki bir kale/şato var görülecek,başka da bişey yok.Buradaki Billa avm'den alıp istasyonda yediğim yemekler ise harikaydı.(tavuklu mantarlı risotto)
Altta genel görünüm ve şato

 
 Bir diğer yol üstü kasaba Sighisoara...Burası bir tepecik üzerindeki duvarlarla çevrili,3 kilise,1 saat kulesi ve 4 sokak ile meydandan oluşan bir yer.Sarı boyalı normal bir evi Drakula'nın evi diye pazarlıyorlar.Unesco korumasında oluşu ilgi çekiyor ama dediğim gibi 2 saat çok bile.Üstte saat kulesi...
 Kulelerden biri...
 Sibiu bir hayal kırıklığı oldu benim için.Sighisoara'dan sonrasına planlamışım.Yanlış hesap bağdat'tan döner misali tren  geçerken önce Sighisoara'ya uğrayınca trenden inip gezdim ve önce gezeceğime sonra ulaştım.Akşam vakti 2 gün kalmayı planladığım Sibiu'da zorlukla Welt Hosteli buldum bulmasına ama bir kötü sürpriz,kapılar kilitliydi ve hiç açılmadı.Elektrik sorunu dedi birisi.Akşam üzeri kentte meydanı ve etrafı gezince fazla kalmanın alemi yok deyip gece trenine bilet alarak yola devam ettim.Geriye de Sibiu'dan gece görüntüleri kaldı.