

Haftasonu 1:
Yeğen S evlenmeye karar verir.Biz de İstanbul'a nikaha gitmek için cumartesi öğleyin yola çıkarız.Araba'da Önce Pideci'ye hazırlatılan peynirli pideler birer ikişer yenir.Kütahya'ya varıldığında ise Azot fabrikasının karşısında çay içmek için durulur.Çaylar tazelendiğinde ise masaya tesis ikramı gelir.Sıcak bir gözleme ama üstünde bal vee kaymak olan.Lezzet süper.Gece 19.30'da Sapanca'ya varılır.Kalacak yer aranır.Pansiyonlar doludur.Zar zor Hayat Otel'de yer bulunur.Sabah erkenden kalkılıp İstanbul'a Çengelköy'e varılır.Hıyar bakılacak zaman değildir.Çengelköy iskelesi ve Çınaraltı gezilir,hayran kalınır ama geceye kalınmaz.Kıyım kıyım kıyılan Nikah sonrası çaylar içilir,falıma bakılıp halim görülür ve dönüş yoluna çıkılır.Saatler 9.30 olduğunda ise insanın içini titreten soğukta (Kütahya dolayları) balık-ekmek yapan yolüstü lokantasında sarı sazan yenip yola devam edilir.Saatler 01.45'i gösterirken Denizli'ye ulaşılır,bu arada yolculardan birinin ufacık arabada içtiği sigaralarla pasif te olsa nikotinimiz de alınmıştır.
Haftasonu 2:
Evli çift takı takılmasına öyle alışmıştır ki bir hafta sonra Denizli'ye gelir.Bir pide salonu kiralanmış,pideler,çorbalar,tatlılar ve hocaefendi hazırlanmıştır.Bir yemek te öyle yenir.İstanbula gelemeyenlerin takıları da taktırılır.Artık aynı düğün tekrarları yeterince yormuştur.Evli çift'e güle güle denir ama tedbir alınır ve sonraki hafta şehirden kaçma planları hazırlanır.Saat 3 iken telefon eden Ordu'lu Nuri hoca'dır.Hemen gel,Karadeniz Hamsisi geldi denilince koşa koşa Yeşilköy'e çıkılır.Yağmur yağmaktadır ama Kurtuluş,Cengiz ve Ömer hoca oradadır.Eşleri,çocukları ile birlikte Nuri bey ve eşinin hazırladığı mangalda pişen hamsiler arka arkaya yutulur.Sonra da ''hayvan gibi yedik beeeea'' denir.
Haftasonu :3
Yeğen S'nin başka bir şehirde düğününü tekrarlama olasılığına karşı cuma günü öğleyin şehir terkedilir ve İzmir'e kaçılır.Gece Mehmet Ender'e misafir olunur.Anamın yolladığı sarma'nın Mehmet bey pişirirken yanmayan kısımları ile kızarmaktan parçalanan Arnavut ciğeri benzeri yemek biralar eşliğinde mideye indirilir.Sabah erkenden evden kaçılıp sahile inilir.Sahil boyu yürünür,fotoğraf çekilir.Asansörde manzara va çay keyfi yapılıp kemeraltı gezilir.Kızlarağası mevkiinde ise önce söğüş denilen nadide yemek tadılır,köpüklü Türk kahvesi içilir,hanın üst katında çay da içildikten sonra eve dönülüp Mehmet Bey'e veda edilip Denizli'ye dönülür.
Herhafta sonu ne bu ya .Ye ye de nereye kadar?Patlayacaksın be adam.Kendine gel

