Mart 15, 2008

BABADAĞ'DA BİR ÖĞLEDEN SONRA

Yolun sonu...Çay mescidinde çekilmeye hazır tesbihler...
Çay Mescidi bir ağaç köprünün sonunda sizi karşılıyor.


Göçükolukta 700 yaşlarında olduğu yazılı bir yaşlı çınar.

Babadağ'da bir öğleden sonra
Zaman Mart ayının ilk günleri.Babadağ rutin günlerinden birini yaşıyor.İnsanlar işinde gücünde.Evlerden tezgah şakırtıları geliyor.Babadağ dokuyor , dokuyor.Zaman kendi devinimini sürdürüyor.Kış son soğuklarını yaşatıyor.Bahar, geleceğim ama daha vakit var diyor sanki.Bir yürüyüşe ne dersiniz? Biraz hava alırız.Aman dikkat...Havaya daha güvenilmez, yanınıza sıkı birşeyler alın.
Haydi yola çıkalım.Karacasu yoluna çıkıyoruz.10 dakika sonra Yardan Çayı'ndayız.Çay usul usul akıyor.Babadağ tepelerinde karlar var.Oralara bahar gelmesine daha 3 ay var.Çay boyunca ,bastığımız yerlere dikkat ederek yukarı doğru çıkalım.Duyuyor musunuz,heryerden kuş sesleri geliyor.
Daha yorulmadık ama Göçükoluk'a geldik bile.Burada Osmanlı Devletinin şaşaalı günlerini görmüş bir anıt ağaç var.Şu büyüklüğe bakın.Bu bir anıt çınar ağacı.Yaklaşık 700 yaşında.Bir de bizlere bakın.50 yıla ne çok şey sığdığını zannediyoruz.Bu kadar yeter.Yola devam edelim.
Yolun sonu derenin üzerindeki şu köprüyle varılan Çay Mescidi.Burası özellikle Bahar ve yaz günlerinde yoğun yeşillik içinde adeta bir cennet.Henüz kendi zamanı gelmemiş ama bekliyor.Bahar gelsin ,namaza gelecekler yaylaya gelsin diye bekliyor.Pencere camına asılmış tesbihler çekilmeyi bekliyor.Ama doğa da yapacağını yapmış.Zemin tahtaları çürümeye başlamış.Herhalde esaslı bir tamire ihtiyaç var.
Neyse bugünlük bu kadar yeter.Artık dönelim.Yol yayla evlerinin arasından aşağılara doğru zik-zaklar çizerek ilerliyor.Ana yola ulaştık bile .Babadağ buralara doğru geliyor yavaş yavaş.Şu apartmanlar Babadağ' da yeni yaşam biçiminin işaretleri zaten.
Başka bir gün başka yürüyüşler yapalım.Yoksa bu göbek nasıl eriyecek? Görüşürüz..


Yardan Çayı.Yürüyüşe başlıyoruz.

Karlarla kaplı zirveleriyle Babadağ.İsterseniz çıkmayı deneyin bakalım.

Hiç yorum yok: