Temmuz 07, 2009

OKUR


Bu yaz çok hareketli geçiyor.Yalıkavakta günler geçerken Denizli'de bir düğün oluyor, haydaa Denizliye,ardından bi mahkeme işi oluyor Denizliye, İlker ve Mehmet geliyorlar ben gene Denizli yollarındayım. Günlerim Yalıkavak'ta geçerken yapabileceğim ve en çok sevdiğim şeyi yapmaya karar verdim.Kitap okumak.Sabah, akşam, plajda, yolculukta derken epeyce kitap okudum.Bunların içinden bende iz bırakanları kısaca anlatayım da belki okumak isteyenler olur diye düşündüm.zaten yazacak yeni şey yok.
Mina Urgan kitapları;Uzun zaman oldu yazılalı ve bir çok insan da okudu ama ben yeni fırsat bulabildim.Mina hanımın Dinazor serisi iki kitabı var.Anıları ve gezileri.Her ikisi de insan hayatının nasıl güzelleştirilebileceği,renklendirilebileceği konusnda çok güzel örnekler sunan iki güzel eser.Sevdim.
Çöl;Yalıkavak Belediye İskele Kafenin kitaplığında buldum.Sayfaların kenarları sararmış, incelmiş, çevirirken çatlıyor filan.Kapağa baktım 70'li yılların birinden.Bir Avustralyalı yazarın.Okudukça içine çekti .Sindire sindire okudum ve sonuç; İnsanı derinden etkileyen ve hayatın anlamı konusunda derinlikli düşünceler oluşturan bir eser.Çok beğendim.
Zenon;Bir ortaçağ anlatısı.Batı felsefesi Tarihi adlı seri'den Ortaçağ hakkında bilgim var ama bu kitapta öyle yaşantılar,öyle insanı çarpan olaylar var ki günümüz dünyasında Din için yaşayan insanları derinden sarsacak örnekler yeralmış.Kitapta yeralan kişi ve yer isimleri okumayı zorlaştırıyor ama bütünü ile etkileyici bir kitap.Laiklik ne için gerekli anlıyor insan.Veba,büyücülük,Kilisenin gücünü anlamak için iyi bir tercih olur.
Çıplak Maya;1960 yılında yayınlahmış bu kitabı elinize aldığınızda tercüme yapıldığı yılların kelimelerini okuyup gülmeye başlıyorsunuz.Bu ne ya diyorsunuz.Anlamını bir an düşünmek gereken kelimeler bunlar.Neyse , okudukça kitap sizi eline bi alıyor ki bırakmak nee mümkün.Francis Goya adlı ispanyol ressamın insanın içine işleyen aşkını yüreğinizde hissediyorsunuz.çok güzel bi kitaptı.Tam bir aşk ve macera romanı.Etkisi çok.
Bunlar dışında da kitaplar okudum ama kimi yarım kaldı kimi de bende iz bırakmadı.Aşk romanına başladım mesela 270 sayfa okudum, sonra kitabı bırakıp yalıkavağa dönmek zorunda kaldım falan.
Herneyse,okumaya devam.Gözlerimi yorsa da çok seviyorum okumayı,Haa bu arada Vatan yazarı sevgili Selahattin Duman'ın bir yazısında sözettiği Necati İnceoğlu'nun yazdığı Siper mektupları da çok etikeliyicidir , bulursanız sakın kaçırmayın ha.Benim gibi Çanakkale aşıklarına duyurulur....

Hiç yorum yok: